-
1 Leiden
-
2 verscheiden
verscheiden*er verschied nach langer Krankheit uzun bir hastalıktan sonra vefat etti -
3 sanieren
kurtarmak (bir hastalıktan)
См. также в других словарях:
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardışık olgular — is., ç., tıp Bir hastalıktan sonra görülebilen fakat hastalığın kesin sonucu olmayan olgular … Çağatay Osmanlı Sözlük
sekel — is., tıp, Fr. séquelle Bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu Kırık ve çıkık sekellerine kaplıca yararlıdır … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü yummak — 1) gözünü kapamak 2) mec. ölmek Atatürk, o zaman için çaresiz bir hastalıktan gözünü yumduğu sırada altmışına basmamıştı. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
RİYAZET — Nefsi kırma. Fani şeylerden nefsini çekerek kanaat içinde yaşamak. * Bir hastalıktan dolayı veya nefsini terbiye maksadıyla çok yemek ve içmeyi terkederek faydalı fikirlerle, ibadet ve ilimle meşgul olmak. Az gıda ile yaşamak. * İdman … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
üstünüze afiyet (veya sağlık) — hastalıktan söz ederken karşısındakinin o hastalığa tutulmaması dileğiyle söylenen söz Üstünüze afiyet diyordu, kolunda bir romatizma hasıl oldu. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin — hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİHAZA — Kadın âdet görürken fazla kan gelmesi. (Rahimden değil de hastalıktan dolayı bir damardan gelip, tenâsül cihazı yolu ile akan kokusuz bir kandır. Buna istihâza veya özür kanı dendiği gibi, böyle bir kadına da müstahâza denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
erim erim — zf. Zayıflamak, güçsüz bir duruma gelmek anlamlarındaki erim erim erimek deyiminde geçen bir söz Hastalıktan erim erim eridi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarsılmak — nsz 1) Sarsma işine konu olmak Ev fırtınadan sarsılıyor. 2) mec. Güçsüz durumda kalmak Hastalıktan çok sarsıldı. 3) mec. Beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek Cemil Kâzım inanmak istemediği bir şüphe ile sarsılmıştı. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanık — sf., ğı 1) Yanmış olan Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu. R. Enis 2) Rengi koyulaşmış Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız. S. F. Abasıyanık 3) Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk… … Çağatay Osmanlı Sözlük